Adeta yok olmanın eşiğine gelmiş bir milletin, tarihte eşine az rastlanan bir direniş sergilediği ve yenilmez armada olarak görülen İttifak güçlerini boğazın sularına gömdüğü, kazma küreklerle top ve tüfeğe karşı efsanevi bir direniş sergilediği bu aziz milletin kurmuş olduğu Cumhuriyetimizin birinci asrını geride bırakmanın haklı gururunu yaşıyor, bununla birlikte böyle bir milletin mensubu olmaktan şeref ve onur duyuyoruz. 

Hedefini daima muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak ve hatta bir gün bu medeniyetlere öncülük yapmak olarak belirleyen milletimizin evlatları bugüne dek bu davayı tüm zorluk ve hatta bazen imkansızlıklara rağmen bugünlere ulaştırmıştır. Bugün de bayrağı devralmış olan yeni nesiller yılmayan bir kararlılıkla "Türkiye Yüzyılı" vizyonuna ulaşmak için emin adımlarla yürüyüşünü sürdürmektedir. 

Cumhuriyetine yürekten bağlı nesillerimizin sönmeyen vatan aşkı ve her geçen gün daha da alevlenen geleceği yeniden yazma arzusu, bilim ve teknolojide ulaşılamamış noktalara varabilme hedefleri bu vatanın çok parlak günler göreceğinin bir göstergesidir. İşte cumhuriyet ile başlayan bu idealler artık bir ideal olmaktan çıkmış ve kararlı adımlarla ilerlenen bilimsel ve teknolojik buluşların bir hayal olmadığı tezini ortaya koymuştur. Bizler de Cumhuriyetimizin ve Devletimizin bekası için çok çalışmakla, görev ve sorumluluklarımızı vatan ve millet sevgisiyle, aşk ve şevk ile yerine getirmekle yükümlüyüz.

Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümü vesilesi ile Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Atatürk'ü, silah arkadaşlarını, Kurtuluş Savaşı'nın tüm kahramanlarını; kanlarıyla, canlarıyla bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi, ebediyete intikal eden gazilerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum.